Kısa bir süre önce Esra’nın annesi Ayla, boşandıktan sonra onun yanına taşındı. Ayla 40’lı yaşlarının başında, simsiyah saçları, delici mavi gözleri ve karşı konulmaz cazibesiyle büyüleyici bir kadındı. Onun karizmasına kapılmaktan kendimi alamıyordum ve bu karizma her zaman kışkırtıcı giyinmesiyle daha da güçleniyordu.
Bir gün Esra beni akşam yemeğine davet etti ve içeri girdiğimde fırından bir şey almak için eğilen Ayla’nın çıplak sırtına bir an gözüm takıldı. Belinin kıvrımlarına, teninin yumuşaklığına ve saçlarının omuzlarından aşağıya dökülüşüne bakmaktan kendimi alamadım. Bakışlarımı hızla kaçırdım ama çıplak sırtının görüntüsü hafızama kazındı.
