Ivy’nin dudaklarından ayrılan Robert ve Mike, hala şaşkınlık içindeyken Ivy, onlara gizemli bir gülümsemeyle bakar. Ardından, sessizliği bozarak, “Aslında, size bir şey itiraf etmem gerekiyor” der. Gençlerin merakla gözlerini Ivy’ye dikmeleriyle birlikte, Ivy, yıllardır içinde sakladığı sırrı açıklamaya başlar.
“Ben aslında bir zaman makinesine sahibim” der Ivy, gençlerin gözlerindeki şaşkınlık daha da artar. “Evet, doğru duydunuz. Bir zaman makinesi. Bu makine sayesinde geçmişe veya geleceğe seyahat edebiliyorum.”
Robert ve Mike birbirlerine şaşkın bakışlar atarlar. Ivy’nin samimi ifadesi ve gözlerindeki heyecan, gerçek olduğunu hissettirir, bu da onlar için zor olabilir.
Ivy, gençlerin şaşkınlığını gördükçe daha da heyecanlanır ve anlatmaya devam eder. “Bu sırrı yıllardır sakladım çünkü kimseye inandırıcı gelmeyeceğini düşündüm. Ama sizinle paylaşmak istedim çünkü sizi daha da şaşırtmak istedim.”
